İşgalcilerin Gazze’deki Soykırımları 130’uncu Gününde de Katliamlarla Devam Ediyor
Siyonist katillerin Filistin’in Gazze bölgesine yönelik olarak 7 Ekim 2023 tarihinde başlattığı vahşi soykırım, bugün (13 Şubat Salı) 130’uncu gününde yine sivil savunmasız insanları, çocukları ve meskun evleri hedef alan insanlık dışı saldırılarla, katliamlarla ve yıkımlarla sürüyor. İşgal güçlerinin vahşi saldırıları yüzünden bölgedeki ahalinin %90’dan fazlası hayatlarını sığınma merkezlerinde idame ettirmeye çalışıyor. Bu yüzden insanların kalabalık kitleler halinde toplandığı sığınma merkezleri kapasitesinin dört katından fazla insan barındırıyor. Ancak buralar da işgalci siyonistlerin vahşi katliamları ve saldırıları karşısında güvencede değil. Çünkü insanları toplu halde katletmekten özel zevk alan siyonist katillerin kan dökme konusunda iştahlarının iyice kabardığı durumlarda buraları özellikle ve kasten hedef alarak katliamlar yapmaktan çekinmiyorlar.
Filistin Enformasyon Merkezi muhabirlerinin verdiği bilgilere göre işgal güçleri havadan savaş uçaklarıyla ve karadan toplarla muhtelif bölgelere yönelik saldırılar gerçekleştirdiler. Bu saldırılarında meskun evleri, sığınma yerlerini, tesisleri ve caddeleri hedef alarak yine katliamlar yaptılar.
İşgal uçakları Refah şehrinin batı kesimlerine hava saldırıları düzenledi.
Han Yunus’un batısındaki Batı Miraj bölgesinde bir grubu hedef alan saldırıda bir kişi şehit edilirken birçok kişi de yaralandı.
El-Cezire kanalıyla birlikte çalışan gazeteci İsmail Ebu Ömer, Han Yunus’un güneyindeki Miraj bölgesinde bulunan sığınmacıların oradan çıkarılmalarını görüntülediği sırada maruz kaldığı saldırı sonucu yaralandı.
İşgalcilerin hoparlörler vasıtasıyla Han Yunus’taki Nasır Hastanesi’nde bulunan sığınmacılardan orayı boşaltarak batı tarafına doğru gitmelerini istedikleri, ancak sığınmacıların daha önce işgalcilerin kurduğu tuzak sebebiyle böyle bir tahliye sırasında işgal güçlerinin keskin nişancılarının saldırılarına hedef olma endişesi taşıdıkları belirtildi. İşgal güçleri daha önce bazı yerlerdeki sığınmacılardan “güvenli” ilan ettikleri yerlere geçmelerini istemiş sonra da oralara geçtikleri sırada keskin nişancılar vasıtasıyla kendilerine saldırılar düzenlemişlerdi ve bu yüzden birçok kişi şehit edilmişti.
Nasır Hastanesi ana giriş kapısında bir çocuk bir işgalci keskin nişancının saldırısına maruz kalarak şehit edildi.
İşgalcilerin insansız hava araçlarından da Gazze Şeridi’nin Orta Bölge vilayetinde yer alan mülteci kamplarına ateş edildiği haber verildi.
Gazze şehrinin güneyindeki Zeytun Mahallesi’ne işgal uçaklarından üç saldırı düzenlendiği bildirildi.
Gazze Şeridi’nin orta kesiminde yer alan Deyru’l-Belah’ta bir gruba düzenlenen saldırıda bir kişinin şehit olduğu diğerlerinin de yaralandığı belirtildi.
Orta bölgede evlere dün akşamdan itibaren düzenlenen saldırılarda 16 kişinin şehit olduğu bildirildi.
Refah Sınır Kapısı’nın bekleme salonuna bir füze atılması sonucu birçok kişinin yaralandığı, ayrıca Refah’ın güney kesimine yönelik top saldırılarının da devam ettiği haber verildi.
Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığı’nın yayınladığı günlük raporda işgal güçlerinin bölgede sürdürmekte oldukları soykırım saldırılarında son 24 saat içinde, 16 katliam gerçekleştirdikleri bu katliamlarda toplamda 133 kişinin şehit edildiği, 162 kişinin yaralandığı duyuruldu.
Sağlık Bakanlığı’nın açıklamasında 7 Ekim 2023 tarihinde başlatılan soykırım saldırılarında şimdiye kadar şehit edilenlerin toplam sayısının 28 bin 473 yaralananların sayısının ise 68 bin 146 olduğu; ancak bu sayının enkaz altında olanları ve işgal güçleri tarafından öldürülüp cesetleri yollara savrulanları kapsamadığı ifade edildi. Açıklamada enkaz altında ve yollarda da binlerce kişinin bulunduğu işgal güçlerinin saldırıları ve engellemeleri yüzünden sağlık ekiplerinin ve sivil savunma elemanlarının onlara ulaşmakta büyük zorluklar yaşadıkları belirtildi.
İşgal güçlerinin 130 gündür sürdürmekte oldukları soykırım saldırılarında şimdiye kadar şehit edilenlerin, yaralananların ve kaybolanların toplam sayısının ise 110 bini geçtiği belirtiliyor. Bunların %70’ini de kadınlar ve çocuklar oluşturuyor. İşgal güçlerinin çok sayıda evi yıkmış olması sebebiyle 2 milyon civarında insan birer toplama kampına dönüşen sığınma merkezlerinde hayatını sürdürmeye çalışıyor. Küresel emperyalizm ise bu vahşi katliamları ve soykırımı siyonist işgal rejiminin kendini savunma hakkı olarak değerlendiriyor. Bu soykırıma ABD’nin askeri araçlarıyla, maddi yardımlarıyla, stratejik ve lojistik yönden büyük bir destek verdiği, dolayısıyla soykırımı işgal rejiminin tek başına değil ABD ile birlikte gerçekleştirdiği de bilinen bir gerçek.