7 Ekim “Filistin Kültürel Miras Gününe” denk geliyor. Filistinliler bu günü İşgalcilerin yağmalama ve tahriflerine karşı kimliklerini pekiştirmek ve medeniyetlerini korumak için festival ve çeşitli etkinliklerle kutluyor.
Kültürel mirası İşgalci İsrail yetkilileri tarafından işlenen Yahudileştirme ve hırsızlıktan korumak amacıyla bu gün Filistin Miras Günü’nü olarak kutlanmasına karar verildi.
İsrail tarafından yapılanlar dahil Tarihsel araştırmalar, işgal güçlerinin 1948 Nakba katliamı sırasında Filistin evlerinden on binlerce değerli ve eşsiz Filistin kitabını çaldığını gösteriyor.
Araştırmacılar bununla da yetinmeyip, yağma ve hırsızlığın Yahudi çetelerin işgalci İsrail ordusunun koruması altında ve Siyonist Milli Kütüphane mütevellilerinin gözetim ve yardımıyla bu suçları işlediklerini kanıtladılar.
İbranice yayın yapan “Haaretz” gazetesi kısa süre önce, soygun suçlarını ifşa eden yeni bir İsrail kitabının içeriğini açıkladı.
Bu sonuçlar Filistinliler için şaşırtıcı olmasa da işgalci güç tarafından çalınan Filistin kültürel, entelektüel ve medeniyet mirasının iadesi için önemlidir. Bu Mirasın, Filistin kimliğinin güçlenmesinde önemli rolü olacaktır.Milleti bir araya getiren kimlik derin bir tarihe ve ihtişamlı bir kültüre sahiptir.
Filistin Miras Günü hikayesinin kökeni tarihçi Nimr Sarhan’a (Filistin Halk Bilimi Ansiklopedisi’nin yazarı) aittir.
Sarhan, 1966 yazında Kudüs’ten “Filistin’in Sesi” radyo istasyonuna Filistin köylerindeki popüler şarkılar ve müzikten bahsettiği “Benim Köyüm” adlı bir program hazırlamayı düşünmüştü.
Program yayınlanmamasına rağmen, siyasi koşullar nedeniyle tarihçi Sarhan, Filistin folklorunu, halk müziği, şarkılar, ilahiler, gelenek ve görenekler, oyunlar ve popüler yemeklerden akademik bir şekilde araştırma, inceleme ve derleme yapmaya başladı.
Ve 14 Mayıs 1999’da her yıl 7 Ekim’in 1 Temmuz yerine “Filistin Mirası Günü” olmasına karar verildi. Çünkü öğrenciler okullarına gidecek ve bu günü daha etkin bir şekilde kutlamayabileceklerdi. Ayrıca Ekim, zeytin hasat mevsimidir. Zeytin ağacı, sebat, toprağa tutunma ve yeryüzünde kök salmayı sembolize eder.
Filistin mirası, Filistin kimliğinin temel direklerinden biridir.
Bileşenlerinin çoğunda, antik bir insan olarak tuhaflığımız, Kenanlı atalarımızdan beri tarihin derinliklerinde kök salmış olmamız maddi ve manevi olarak mirasımıza yansıyor.
Filistin folkloru muazzam bir edebiyat, değerler, gelenek, görenekler, halk ve kültürel bilgi, plastik sanatlar, dini ritüeller, masallar, atasözleri, bilmeceler ve popüler oyunlar, yiyecekler, giysiler, dabke, şarkılar ve halk müziği zenginliğini temsil eder. Bu nedenle Filistin mimarisinin yanı sıra; mirası ulusal ve küresel düzeyde koruyarak kaybolmaması için muazzam bir çaba sarf etmeliyiz.
(Biladi Şam) yani Lübnan, Suriye, Ürdün ve Filistin’i kapsayan bölgede yayılan popüler bir halk dansı olan Dabkeh, genellikle festivallerde ve düğün kutlamalarında oynanır. Filistin’deki folklor mirasının bir parçasıdır.
Bu gün topraklarını terk eden Filistin halkının bulunduğu her yerde birçok kampanya ve kutlama başlayacak.
Filistinliler bu günü Filistin halkının İsrail işgaline direnişinin, çalınan hakların iadesinin ve Filistin kültürel mirasının çalınmasının önlenmesinin bir parçası olarak görüyorlar.
Bu arada, Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü “UNESCO” nun 18 Ekim 2016 tarihinde Fransa’nın başkenti Paris’teki bir toplantıda Mescid-i Aksa ve Al-Buraq Duvarı’nın Yahudi ve İslam dini arasında bir kültürel birlik sağlamadığı kararı çıkmıştır.
İsrail yönetimi tek taraflı olarak bu kararı tanımasa da “UNESCO” Mescid-i Aksa ve Burak Duvarı’nı İslamın kültürel mirası olarak görüyor.
