Dün Çarşamba günü, işgal altındaki Kudüs’teki İsrail işgal belediyesi, Sur Baher kasabasının (şehrin güneydoğusunda) Kudüs-Halil yolunun bitişiğindeki arazileri üzerinde 434 yasa dışı yerleşim biriminin inşası için ihaleye çıktığını duyurdu.
İşgal belediyesi, işgalci İsrailli şirket “Azorim” tarafından hayata geçirilecek yasa dışı yerleşim projesini, Sur Baher kasabası arazilerindeki Qanat kompleksindeki “dev proje” olarak nitelendirerek, maliyetinin “1,07 milyar şekele (330 milyon dolar) kadar” olduğunu kaydetti.
İslami Direniş Hareketi “Hamas” ise, “Kudüs’teki yeni yasa dışı yerleşim planlarının onaylanmasının daha ileri bir Yahudileştirme planı olduğunu, özelliklerini değiştirmeyeceğini ve halkımızın birlik ve mücadelesiyle karşı karşıya kalacağını” ifade etti.
Hareket, Kudüs şehri sözcüsü Muhammed Hamade aracılığıyla, “Kudüs kentindeki yeni yasa dışı yerleşim planlarında sözde işgal belediyesini onaylamayı” reddetti.
Hareket, işgal planlarını “toprağımızın daha fazla Yahudileştirilmesi ve kimliğimizin hedef alınması ve kutsal şehrin simge yapılarını ortadan kaldırmayı ve tarihin gerçeklerini değiştirmeyi başaramayacak umutsuz bir girişim” olarak değerlendirdi.
Hamade, “Siyonist suç, halkımızın birliği ve mücadelesi ile her şekilde karşılaşacaktır. Çünkü halkımız Batı Şeria’daki kapsamlı ve sürekli direnişi ile en güzel fedakarlıkları yaptı. Bu direniş kalbi işgal altındaki Kudüs’ün kalbinde yer alıyor ” dedi.
Hareket “Direnen devrimci Filistin halkını” “işgalin ihlalleri ve Yahudileştirme planları karşısında, kurtuluşa ve dönüşe kadar topraklarımızı ve ulusal haklarımızı savunmak için daha fazla sabır ve sebat etmeye” çağırdı.
İşgalci İsrailli ve Filistinlilerin tahminleri, işgal altındaki Kudüs dahil Batı Şeria yerleşimlerinde 164 yasa dışı yerleşim yeri ve 124 ileri karakol arasında dağılmış 650.000’den fazla yerleşimci olduğunu gösteriyor.
Uluslararası hukuk, Batı Şeria ve Kudüs’ü işgal edilmiş bölge olarak kabul ediyor ve oradaki tüm yerleşim inşa faaliyetleri yasadışı.