Siyonist işgalci katillerin soykırım savaşı sadece Gazze’ye yönelik değil. Filistin’in işgal altındaki diğer bölgelerinde de sivil Filistinli halkı ve bu halka hizmet veren bütün kurumları özellikle de altyapı tesislerini hedef alan insanlık dışı bir savaş sürdürüyor.
Son olarak dün geceden ve bugün (3 Nisan Çarşamba) sabahın erken saatlerinde işgal altındaki Batı Şeria bölgesinin Tubas şehrinin güneyindeki El-Fari’a Mülteci Kampı’na askeri buldozerlerle ve iş araçlarıyla düzenledikleri baskında caddeleri kazdı ve altyapı tesislerine büyük zararlar verdiler.
Yerel kaynakların verdiği bilgilere göre onlarca askeri araç kuzeydeki El-Ağvar bölgesi tarafından, Kırmızı Askeri Kontrol Noktası’ndan girerek doğrudan El-Fari’a Mülteci Kampı tarafına yöneldi. İşgal güçleri buraya yanlarında getirdikleri birçok askeri buldozerle baskın düzenlediler.
Hemen ardından bir askeri buldozer mülteci kampının caddelerini kazmaya ve altyapı tesislerini tahrip etmeye başladı.
Bunun üzerine mülteci kampında faaliyet yürüten muhtelif direniş hareketlerine mensup gençler onlara engel olmaya çalıştı. Bu sırada gençlerin, işgalcilerin askeri araçlarının geçtiği yollara döşedikleri ve üzerlerine attıkları el yapımı patlayıcıların sesleri duyuldu.
İşgal güçlerinin son dönemde Batı Şeria bölgesinde bu şekilde özellikle altyapı tesislerine zarar verme amaçlı baskınlarında ciddi artış olduğu ve hemen hemen her gün herhangi bir şehre, kasabaya veya mülteci kampına baskın düzenlenerek yolların ve altyapı tesislerinin tahrip edilmesine çalışıldığı gözlemleniyor.
Bütün bu uygulamalarla siyonist işgal güçlerinin, Filistin topraklarını Filistinliler açısından iyice yaşanmaz hale getirmek ve onları göçe zorlamak istedikleri bilinen bir gerçek. Dolayısıyla işgal rejiminin soykırım ve göçe zorlama politikalarının tek hedefinin Gazze olmadığı, işgal altındaki Filistin topraklarında yaşayan tüm Filistinliler olduğu da olayları yakından takip eden herkes tarafından görülüyor. Ancak uluslararası hukukun, ABD ve muhtelif Avrupa ülkeleri tarafından özenle korunan siyonist işgal rejiminin bütün bu soykırım politikaları karşısında etkin olarak hiçbir şey yapmadığı veya yapamadığı ortada.