İşgalcilerin Gazze’deki Soykırımları 133’nci Gününde de Katliamlarla Devam Ediyor
Siyonist katillerin Filistin’in Gazze bölgesine yönelik olarak 7 Ekim 2023 tarihinde başlattığı vahşi soykırım, Dün (15 Şubat Perşembe) 132’nci gününde yine sivil savunmasız insanları, çocukları ve meskun evleri hedef alan insanlık dışı saldırılarla, katliamlarla ve yıkımlarla sürüyor. İşgal güçlerinin vahşi saldırıları yüzünden bölgedeki ahalinin %90’dan fazlası hayatlarını sığınma merkezlerinde idame ettirmeye çalışıyor. Bu yüzden insanların kalabalık kitleler halinde toplandığı sığınma merkezleri kapasitesinin dört katından fazla insan barındırıyor. Ancak buralar da işgalci siyonistlerin vahşi katliamları ve saldırıları karşısında güvencede değil. Çünkü insanları toplu halde katletmekten özel zevk alan siyonist katillerin kan dökme konusunda iştahlarının iyice kabardığı durumlarda buraları özellikle ve kasten hedef alarak katliamlar yapmaktan çekinmiyorlar.
Filistin Enformasyon Merkezi muhabirlerinin verdiği bilgilere göre işgal güçleri havadan savaş uçaklarıyla ve karadan toplarla muhtelif bölgelere yönelik saldırılar gerçekleştirdiler. Bu saldırılarında meskun evleri, sığınma yerlerini, tesisleri ve caddeleri hedef alarak yine katliamlar yaptılar.
Gazze Şeridi’nin orta kesiminde yer alan Nuseyrat Mülteci Kampı’nın batısındaki Ebu Suleym mıntıkasında bulunan bir eve düzenlenen saldırıda 7’si çocuk 11 kişi şehit edildi.
İşgal uçaklarının Gazze Şeridi’nin kuzey kesimine düzenledikleri bir saldırıda bir kişi şehit olurken birçok kişi de yaralandı.
Filistin Enformasyon Merkezi muhabirinin verdiği bilgilere göre işgal uçakları Han Yunus’un batısındaki Hamed Sitesi’nde bulunan Hamed Camisi’ne üç füzeyle saldırı düzenledi ve cami tamamen yerle bir edildi. İşgal güçlerinin caminin çevresine de toplarla saldırı düzenledikleri bildirildi.
İşgal uçakları Gazze şehrine de yoğun saldırılar düzenlediler.
İşgal güçleri Nasır Hastanesi’nin güney duvarını yıkarak içeri girdi ve içeriyi adeta bir askeri karargaha dönüştürdüler. Sonra içerideki tüm sığınmacıları, hastane görevlilerini, hastaları, yaralıları ve ailelerini orayı terk etmeye zorladılar.
İşgalcilerin Nasır Hastanesi’ne düzenledikleri silahlı saldırıda bir kişi şehit olurken, biri doktor birçok kişi de yaralandı.
İşgal güçleri Nasır Hastanesi’ni 25 günden beri kuşatma altında tutuyor ve keskin nişancıları hareket eden her şeye ateş ediyorlardı.
İşgal güçleri Han Yunus’un batısındaki Emel Hastanesi’nin civarında ikamet amacıyla kullanılan bazı binaları tamamen yerle bir ettiler.
İşgal güçlerinin bu bölgedeki bazı sığınmacıları zorla çıkararak Refah tarafına gitmeye zorladıkları belirtildi. İşgal güçleri daha önce Refah tarafına geçmeye zorladıkları kişilerin önlerini keserek yolda birçoğunu tutuklamışlardı. Tutuklananlar arasında gazeteciler de vardı.
Bugün de Refah tarafına gitmeye zorlanan kalabalığın önünü işgalcilere ait bir askeri buldozer kesti. Bunun üzerine kalabalık yeniden Emel Hastanesi’ne sığınmak zorunda kaldı ve burada kuşatma altına alındılar. Emel Hastanesi yetkilileri sığınmacıların kurtarılması ve sağlık ekiplerinin güvenliğinin sağlanması için Uluslararası Kızılhaç teşkilatından yardım talep etti.
İşgal uçaklarının Gazze Şeridi’nin orta kesimindeki Deyru’l-Belah’a yeniden saldırılar düzenledikleri haber verildi.
Ayrıca Gazze Şeridi’nin kuzeybatı kısımlarına, Han Yunus’un güney kısımlarına, Han Yunus şehrinin kuzeybatısında yer alan Hamed Sitesi civarına, yine Han Yunus’un doğusundaki Büyük Abesan bölgesine işgal uçakları tarafından hava saldırıları düzenlendi.
Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığı’nın bugün yayınladığı günlük raporda işgal güçlerinin bölgede sürdürmekte oldukları soykırım saldırılarında son 24 saat içinde, 9 katliam gerçekleştirdikleri bu katliamlarda toplamda 87 kişinin şehit edildiği, 104 kişinin yaralandığı duyuruldu.
Sağlık Bakanlığı’nın açıklamasında 7 Ekim 2023 tarihinde başlatılan soykırım saldırılarında şimdiye kadar şehit edilenlerin toplam sayısının 28 bin 663 yaralananların sayısının ise 68 bin 395 olduğu; ancak bu sayının enkaz altında olanları ve işgal güçleri tarafından öldürülüp cesetleri yollara savrulanları kapsamadığı ifade edildi.