İsrail işgal istihbaratı 1948’de Mescid-i Aksa’nın Şeyh İkrime Sabri’nin işgal altındaki topraklarda bulunan Filistinli şahsiyetlerle görüşmesini veya konuşmasını engellemeye karar verdi.
Avukat Halid Zabarka’ya göre, işgal istihbaratının Şeyh Sabri’nin Şeyh Raid Salah, Şeyh Kemal el-Hatip, Süleyman Ahmed, Fawaz Agbari ve Muhammed Amara ile konuşmasını veya görüşmesini engellediğini söyledi.
İşgal istihbaratının “Şeyh Sabri’nin bu şahsiyetlerle görüşmesinin İsrail’in Kudüs kentindeki güvenliğini etkilediği” gibi asılsız iddialarda bulunduğunu açıkladı.
“İsrail”in bu yolla Filistinin sosyal dokusunu parçalamaya çalıştığını da sözlerine ekledi. Bunun Filistin halkının tüm bileşenlerini ayırma girişiminin bir parçası olduğunu da sözlerine ekledi”. Bunların, Mescid-i Aksa’yı ziyaretçilerden boşaltmak ve Filistin halkının dinamikleri arasındaki sosyal ilişkileri tüm yerleşim yerlerinde zayıflatmak gibi siyasi amaçlar için gelen keyfi tedbirler olduğunu düşündü.
Askeri karar hakkında yorum yapan Şeyh Sabri, kararı yasadışı, insanlık dışı ve ğayrı medeni bularak, “Dünyadaki herhangi bir kişi, sosyalmedya siteleri aracılığıyla dünyayla iletişim kurabilir, çünkü günümüzde iletişim yöntemleri çoktur”.
İşgal makamları daha önce Şeyh Sabri’nin “düşmanca faaliyet gösterdiği ve işgalci devletin güvenliğine tehdit oluşturduğu” iddiasıyla dört ay boyunca seyahat etmesini yasaklamıştı.
Ayrıca İsrail işgali, Şeyh Sabri’yi birkaç kez tutukladı ve bir kaç ay boyunca Mescid-i Aksa ve çevresinden tekrar tekrar ihraçlara maruz kaldı.
