İslami ve Hristiyan Kutsallıklarını Savunma Komitesi üyesi Papaz Manuel Müsellem bugün, Filistin halkının Mescid-i Aksa’ya saygısızlık edilmesine izin vermeyeceğini ve caminin anahtarlarını İsrail işgaline teslim etmeyeceğini vurguladı.
Müsellem’in açıklamalarınde, sözde “Tapınak Grupları”nın Mescid-i Aksa’ya “Fısıh Kurbanı” getirme niyetlerini açıklamalarının ve önümüzdeki 14 Ramazan Cuma günü camiye getirebilenlere maddi ödüllü bir duyuru yayınlamasının ardından geldi.
Bu gruplar, çeşitli platformlarında işgalci yerleşimcileri Mescid-i Aksa’da “Fısıh Kurbanı” sunmak için bireysel inisiyatif almaya çağıran ve bunu yapabilenlere maddi bir ödül vaat eden bir reklam yayınladı.
Müsellem, “Hepimiz Mescid-i Aksa’nın ve Kıyamet Kilisesi’nin etrafında başımız dik, şerefli ve diri öleceğiz, Mescid-i Aksa’nın ve Kıyamet Kilisesi’nin anahtarlarını Siyonistlere teslim etmeyeceğiz. “
Siyonistlerin Mescid-i Aksa’ya, mahallelerinde namaz kılmaya ve avlularında Yahudi Fısıh kurbanı dedikodularına, hedeflerine ulaşmaları, onu kontrol etme, mülk edinme veya yıkma konusundaki güçsüzlükleri anlamına gelir.
“Ben Mescid-i Aksa’yı koruyacağım ve müslüman Kıyamet Kilisesi’ni koruyacak. Kudüs’teki Mescid-i Aksa ve Kıyamet Kilisesi’nin gölgesinde biz uzanıp uyuyacağız.” İşgal kapılarını kaldırırsa ben Mescid-i Aksa’nın kapısında, müslüman Kıyamet Kilisesi’nin kapısında dururuz, İşgalci yerleşimcilerin kutsal alanlarımıza girmesini engel oluruz; ve orada şehit olursam, Asbat kapısında oynayan torunum benim yerime kapıyı kapatmak için acele eder.” diye ifade etti.
Kur’an’ı Hıristiyan medeniyetinin bir parçası yapan mübarek Mescid-i Aksa’dır ve İncil’i İslam medeniyetinin bir parçası yapan da Kıyamet Kilisesi’dir, bu nedenle, iki medeniyet, bir halk için bir medeniyette birleşti.
“El-Aksa kısık bir sesle ve gözlerinden yaşlar akıtarak seni çağırıyor: Ben ilk kıblenizim, sakın benden uzak kalmayın” diyerek sözlerini tamamladı.
