Siyonist Soykırım 73’üncü Gününde… Hava Ve Kara Saldırılarıyla Katliamlar Sürüyor
Siyonist vahşetin Gazze’ye yönelik vahşi soykırım saldırıları bugün (18 Aralık Pazartesi) 73’üncü gününe ulaştı. İşgal güçleri hem havadan uçaklarla, helikopterlerle ve insansız hava araçlarıyla, hem de karadan tanklarla ve toplarla saldırılar düzenleyerek toplu katliamlar ve yıkımlar yapmaya devam ediyorlar.
Saldırılar yüzünden bölge ahalisinin %90’ı evlerini terk ederek, sığınma yerlerine toplanmış durumda. Ancak buralar da işgalcilerin vahşi saldırıları karşısında güvencede olmadığı gibi, soğuk kış şartları ve yağan yağmurlar yüzünden ortaya çıkan çevre şartları da hayatın iyice zorlaşmasına neden oluyor. Bir yandan da işgalcilerin bölgeye uyguladıkları insanlık dışı ablukanın devam etmesi açlık felaketinin günden güne büyümesine neden oluyor.
İşgal güçlerinin saldırılarında hastaneleri özellikle hedef alması yüzünden bölgedeki hastanelerin birçoğu tamamen durmuş vaziyette. Hizmet verebilenler de çok dar kapasiteyle çalışabiliyor.
Yerel Kaynaklara göre işgal güçleri bugün sabah da Gazze Şeridi’nin değişik bölgelerinde evleri ve sığınakları hedef alan saldırılar düzenledi.
İşgal güçlerinin Gazze şehrinin Zeytun ve Şucaiyye mahallelerine yoğun saldırılar düzenlediği, buralarda aynı zamanda direnişçilerle işgal güçleri arasında şiddetli çatışmalar meydana geldiği haber verildi.
İşgal güçleri Han Yunus’a ise hem doğu kısmından, hem kuzey kısmından hem de batı kısmından saldırılar düzenledi. Burada da işgal güçleriyle direniş güçleri arasında çatışmalar meydana geldi. Han Yunus’un doğusunda karadan top saldırılarına paralel olarak havadan da helikopterlerle saldırılar düzenlendiği belirtildi.
İşgal güçleri bölgenin iç kısımlarına girebilmek için muhtelif yerlerden sızma girişimlerini ise sürdürüyor. Sızma girişimleri de işgal güçleriyle direniş güçleri arasında şiddetli çatışmalar yaşanmasına neden oluyor.
Muhabirimizin verdiği bilgilere işgal güçleri sızma girişiminde bulundukları yerlerde evlere ve sivil vatandaşlara saldırarak cinayetler ve yıkımlar gerçekleştiriyorlar. Ayrıca kuşatma altına aldıkları alanlarda yaşayan insanların dışarıdan gıda, su ve sağlık hizmeti almalarını engelliyorlar. İşgal güçlerinin engellemeleri sebebiyle sağlık ekipleri yıkılan evlerin enkazları altında kalan yaralılara ulaşamıyor ve bu da onların bir süre sonra hayatlarını kaybetmelerine neden oluyor.